Bu Blogda Ara

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Alevi Kimliği ve Alevi Örgütlenmeleri

Lütfi Kaleli: Alevi Kimliği
ve Alevi Örgütlenmeleri.
Can Yayınları: 124, İstanbul 2000,
366 S., ISBN 975-6791-21-7
[İsmail Engin] - Lütfi Kaleli'nin Can Yayınları tarafından 2000 yılında yayınlanan Alevi Kimliği ve Alevi Örgütlenmeleri adlı kitabı "İçindekiler" (s. 5-8), "Teşekkürlerimizle" (s. 9-10) başlıklarını taşıyan kısımların dışında dört bölümden oluşuyor.

Eserin ilk bölümü (s. 11-172) en hacimli kısımı. Anayasanın 10., 12., 17., 24., 25. maddelerinin ve "İnsan Hakları Bildirgesi"nin verilmesiyle başlayan bu bölümde, Alevi örgütlenmeleri ele alınıyor.

Alevi örgütlenme sürecinin 1963 yılında kurulan "Hacı Bektaş Turizm ve Tanıtma Derneği" ile başladığını belirten yazar (s. 17), Anadolu'daki dergâh ve ocakların ayrıntılı bir listesini verdikten sonra (s.21-27) bulabildiği ve diğer ülkelerde var olduğunu düşündüğü dergâhlara da değiniyor. Kaleli eserinin bu bölümünde öncelikle Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Abdal, Karaca Ahmet, Keçeci Baba, Garip Dede, Cura Baba, Hüseyin Gazi, Yakacık Seyit Mustafa Efendi, Hıdır Abdal gibi kutsal kişilerin adları esas alınarak kurulan dernek ve vakıfların kısa tarihlerine ve yönetim kurullarında belirli bir süre için görev yapan yönetim kurulu üyelerine, onların etkinliklerine yer veriyor. Ardından köy derneklerini -ki onların yardımlaşma ve kalkındırma dernekleri olarak kurulduğu görülüyor- de ele alan yazar, Semah Kültür Vakfı'nın, Kartal Cemevi Vakfı'nın ve Cem Vakfı'nın kısa tarihçelerini okuyucuya aktarıyor.

Lütfi Kaleli, kitabının örgütlenmeleri içeren ilk bölümünde Türkiye Birlik Partisi, Demokratik Barış Hareketi ve Barış Partisi gibi Türkiye'deki siyasal sistemde belirli dönemlerde yer almış partileri veya siyasal hareket içerisindeki partileşme çabalarını da konu ediniyor.

Yazar, bu bölümde Türkiye'deki siyasal hareket ile Aleviliğin kamusallaşması arasındaki ilintilere de dikkat çekiyor. Alevi kimliğinin kamu alanına veya "dışa" açılmasına etkin olan olayları ana hatlarıyla okuyucuyla paylaşan ve okuyucunun belleğindeki olaylar zincirinin anımsanmasını sağlayan Kaleli, Aleviliği-Alevileri ana konu kümesi edinen ve yayın hedefi, okur kitlesi yapan belli başlı dergi ve gazetelerin (Karahöyük, Cem, Nefes, Kervan, Pir Sultan Abdal, Karacahmet Sultan gibi dergilerin; Ehlibeyt Yolu, Gönüllerin Sesi, Yurtta Birlik, Cem gibi gazetelerin) yayın hayatları ve süreleriyle ilgili bilgiler veriyor.

Aynı şekilde Avrupa'daki ve Avustralya'daki örgütlenmelere de kısaca değinen yazar, bu bağlamda Almanya Alevi Cemaatleri Federasyonu, Hak-Der, Avrupa Alevi Akademisi gibi kuruluşları tanıtıyor, yayın organları üzerinde duruyor.

Hamburg Alevi Bildirgesi'yle (s. 173-177) başlayan eserin ikinci bölümünde, Türkiye'de de kamuoyuna açıklanan "Alevi Bildirgesi" (s. 178-184) olduğu gibi zikrediliyor.

İlerleyen kısımlarda yazara göre "Türkiye'de Alevi kimliğini yasallaştıran ilk örgüt" olan Semah Kültür Vakfı'nın kuruluş süreci ayrıntılandırılarak, ilgili tarafların mahkemede itirazları ve hukuki süreç içerisinde yaşananlar, olayların birinci tanığı olan yazar tarafından okuyucuyla paylaşılıyor. Sözü edilen vakfın kuruluş sürecindeki hukuki mücadele, ikinci bölümün ana konusu olarak dikkat çekiyor.

"Alevilere İftira Edenlere Vakfımızın Açtığı Davalar ve Alevileri Temsil Yetkimiz" başlığını taşıyan üçüncü bölümde, Susurluk olayını protesto etmek amacıyla başlatılan "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" adını taşıyan "Yurttaş Girişimi"nin kampanyası esnasında, zamanın Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın; Suriye olayı esnasında da Recai Kutan'ın Alevilere yönelik olumsuz önyargıları çağrıştıran konuşmalarından hareketle, Semah Kültür Vakfı tarafından açılan mahkemelerin, gelişim ve sonuçlanış aşamalarıyla mahkeme kararları, dava dosyalarından örnekler verilerek okuyucuya aktarılıyor.

Eserin dördüncü ve son bölümünde de Kazan ve Kutan'ın gönderme yaptığı olumsuz önyargılara tepki veren bir ocakzâdeyle (Hasan Basri Aydın), önce Refah sonradan Fazilet Partisi'ni destekleyen iki ocakzâde (Hıdır Bulut ve Fermani Altun) ve onların olaylar karşısındaki tavırlarıyla ilgili yazarın eleştirileri ve karşılaştırmaları konu ediniliyor.

Her ne kadar yazarı tarafından konu kümeleri sistematize edilemese de eser, belirli bir dönemde Alevi örgütlenmesini, doğrudan onun içinde yer alan yazarının tanık olduğu ve yaşadığı olayları "kendi bakış tarzı ve algılayışı"yla aktarması açısından (ya da bu yönüyle subjektif de olsa), tarihe düşülen bir not.

Eserin Alevi örgütlenmesi süreci açısından en önemli katkısı ise, zaman zaman ayrıntılara varan şekilde o süreçte yer alan bireyleri zikredip, okuyucuya aktarması... [İsmail Engin]

Lütfi Kaleli: Alevi Kimliği ve Alevi Örgütlenmeleri. Can Yayınları: 124, İstanbul 2000, 366 S., ISBN 975-6791-21-7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder