[İsmail Engin] "Ülkemizde
sağlık antropolojisi ile ilgili araştırmalar çok yenidir. Bu araştırmalar hızlı
bir şekilde artacaktır. Çünkü bir taraftan yeni antropoloji bölümleri
açılmakta, sağlığa duyulan ilgi artmakta, diğer taraftan değişen koşullara ve
sosyal yapımıza uyan sağlık modelleri denenmektedir. Bu kitapta yer alan
makaleler halk sağlığı sorunlarının antropolojik açıdan nasıl inceleneceğini
gösteren örneklerdir. Aynı zamanda bu makaleler halk sağlığı sorunlarının
köklerinin nerelerde olduğunu araştıran, sağlık sorunlarının toplumdaki hâkim
davranış kalıplarından ve toplumsal değişmelerden nasıl etkilendiğini gösteren
örneklerdir."
deniyor, Nuran
Elmacı'nın hazırladığı "Sağlık Antropolojisi" adlı eserinin arka
kapağında...
"Önsöz"de
Nuran Elmacı,"toplumsal yapı ve kültürel anlayışlar sağlık hizmetlerinin
kabul edilmesinde önemli rol oynamakta, hatta hizmetin ne kadar alınacağının /
alınmayacağının sınırlarını belirlemektedir. Bazı makalelerde de hastalıklara
karşı insan davranışını anlayabilmek için inanışların önemine değinilmektedir.
Çünkü inanışlar hastalık ve sağlıkta önemlidir." (s. 5) görüşlerini kayda
alıyor ve kitabın amacının "sağlıkçıların dikkatini içinde çalıştıkları
toplumun yapısına ve kültürel etkenlere çekmek" olduğunu (s.6) vurguluyor.
Yazara göre, "kitap içerisinde yer alan bilgiler, sağlıkçıların topluma
hizmet verirlerken hizmeti engelleyen engellerden haberdar olmaları, farklı
anlayışlarının olabileceğini akıllarında tutmaları gerektiğinin
örnekleridir." (s. 6)
"Sağlık
Antropolojisi" adlı eser, "Önsöz" ve "Giriş" kısmı
hariç, "Antropoloji, Kültür, Sağlık Antropolojisi", "Tıbbı
Antropoloji Araştırma Örnekleri", "Geleneksel Tedavinin Sosyal ve
Kültürel Temelleri" ile "Sağlık Eğitimi: Sosyal ve Kültürel
Kalıpların Önemi" başlıklı dört ana bölümden oluşuyor. "Sağlık -
Hastalık - Kültür İlişkisini İnceleyen Sağlık Antropolojisi ile İlgili Türkçe Kaynaklar"
da ekte okura sunuluyor.
Ana hatlarıyla
Diyarbakır yöresini ele alan eserin, "Giriş" kısmında yer alan –
kırsal kesimde bebeklere ilk altı ayda su verilmemesi, bebeklerin altına bez
yerine toprak bağlanması, lohusalık dönemindeki "kırk basması",
"al basması", "kırkı çıkma", köylülerin parazit tanısı için
"gaitalarını" vermemeleri, kan vermeye karşı isteksizlik, kadınların
gebeliklerini saklamaları, ishalli çocuklara ORS verilmemesi vb. – nedenlerin
araştırmacının sağlık antropolojisi alanında yaptığı ilk incelemeler olduğunu
öğreniyoruz. Kuşkusuz, bu hususlar, aynı zamanda Türkiye'de sağlık
antropolojisi veya tıbbi antropolojinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkış ve
gelişim nedenleri de...
Ahmet Gençler'in
Diyarbakır Tıp Fakültesi'nde hazırladığı "Diyarbakır ve Çevresinde
Sosyalleştirilmiş Sağlık Hizmetlerini Etkileyen Toplumsal ve Kültürel
Faktörler" (1974) adlı doktora tezinin akabinde aynı fakültede hazırladığı
ve savunduğu "Diyarbakır Kentinin Üç Farklı Köysel Grubunda Doğumla İlgili
Değer ve Tutumlar" başlıklı doktora teziyle, Türkiye'da sağlık
antropolojisi alanındaki çalışmaları başlatan ve geliştiren araştırmacı Nuran
Elmacı, zaman içerisinde kadın sağlığını etkileyen sorunların, örneğin akraba
evliliklerinin, erken yaş evliliklerinin, aile içi şiddetin, intiharların da
irdelenen konular arasına girdiğini (s. 17); bunlara obezite, yaşlılık, cinsel
hastalıkların, narkotik alışkanlıkların, alkolizmin eklemlendiğini belirtiyor.
İlk bölümde
antropoloji, fizik antropoloji, sosyal antropoloji ve uygulamalı antropoloji
hakkında bilgiler veren yazar, kültür kavramı ve kültür kavramının özellikleri,
kültürel boşluk, bütünleşme ve foksiyonalist yaklaşım hakkında genel bilgileri
okurla paylaşıyor. Keza, "kültür nasıl incelenir" alt başlığında
katılarak gözlem tekniğine değinirken, karşılaştırmalı olarak niteliksel ve
niceliksel araştırmaların özelliklerini tablolaştırarak veriyor.
Antropologların bakış açılarına "Antropolojik ilkeler" alt başlığında
yer veren yazar, bunları "etnosentrizm", "kültürel görelilik",
"evrensellik" ve "bütüncül yaklaşım" olarak sıralayıp, ana
hatlarıyla okura yansıtıyor.