Bu Blogda Ara

4 Nisan 2014 Cuma

Nuran Elmacı ve Sağlık Antropolojisi veya Erkek Egemen Bir Toplumda / Kültürde Kadın Sorununa Analitik – Alternatif, Antropolojik Bir Bakış

[İsmail Engin] "Ülkemizde sağlık antropolojisi ile ilgili araştırmalar çok yenidir. Bu araştırmalar hızlı bir şekilde artacaktır. Çünkü bir taraftan yeni antropoloji bölümleri açılmakta, sağlığa duyulan ilgi artmakta, diğer taraftan değişen koşullara ve sosyal yapımıza uyan sağlık modelleri denenmektedir. Bu kitapta yer alan makaleler halk sağlığı sorunlarının antropolojik açıdan nasıl inceleneceğini gösteren örneklerdir. Aynı zamanda bu makaleler halk sağlığı sorunlarının köklerinin nerelerde olduğunu araştıran, sağlık sorunlarının toplumdaki hâkim davranış kalıplarından ve toplumsal değişmelerden nasıl etkilendiğini gösteren örneklerdir."

deniyor, Nuran Elmacı'nın hazırladığı "Sağlık Antropolojisi" adlı eserinin arka kapağında...

"Önsöz"de Nuran Elmacı,"toplumsal yapı ve kültürel anlayışlar sağlık hizmetlerinin kabul edilmesinde önemli rol oynamakta, hatta hizmetin ne kadar alınacağının / alınmayacağının sınırlarını belirlemektedir. Bazı makalelerde de hastalıklara karşı insan davranışını anlayabilmek için inanışların önemine değinilmektedir. Çünkü inanışlar hastalık ve sağlıkta önemlidir." (s. 5) görüşlerini kayda alıyor ve kitabın amacının "sağlıkçıların dikkatini içinde çalıştıkları toplumun yapısına ve kültürel etkenlere çekmek" olduğunu (s.6) vurguluyor. Yazara göre, "kitap içerisinde yer alan bilgiler, sağlıkçıların topluma hizmet verirlerken hizmeti engelleyen engellerden haberdar olmaları, farklı anlayışlarının olabileceğini akıllarında tutmaları gerektiğinin örnekleridir." (s. 6)

"Sağlık Antropolojisi" adlı eser, "Önsöz" ve "Giriş" kısmı hariç, "Antropoloji, Kültür, Sağlık Antropolojisi", "Tıbbı Antropoloji Araştırma Örnekleri", "Geleneksel Tedavinin Sosyal ve Kültürel Temelleri" ile "Sağlık Eğitimi: Sosyal ve Kültürel Kalıpların Önemi" başlıklı dört ana bölümden oluşuyor. "Sağlık - Hastalık - Kültür İlişkisini İnceleyen Sağlık Antropolojisi ile İlgili Türkçe Kaynaklar" da ekte okura sunuluyor.

Ana hatlarıyla Diyarbakır yöresini ele alan eserin, "Giriş" kısmında yer alan – kırsal kesimde bebeklere ilk altı ayda su verilmemesi, bebeklerin altına bez yerine toprak bağlanması, lohusalık dönemindeki "kırk basması", "al basması", "kırkı çıkma", köylülerin parazit tanısı için "gaitalarını" vermemeleri, kan vermeye karşı isteksizlik, kadınların gebeliklerini saklamaları, ishalli çocuklara ORS verilmemesi vb. – nedenlerin araştırmacının sağlık antropolojisi alanında yaptığı ilk incelemeler olduğunu öğreniyoruz. Kuşkusuz, bu hususlar, aynı zamanda Türkiye'de sağlık antropolojisi veya tıbbi antropolojinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkış ve gelişim nedenleri de...

Ahmet Gençler'in Diyarbakır Tıp Fakültesi'nde hazırladığı "Diyarbakır ve Çevresinde Sosyalleştirilmiş Sağlık Hizmetlerini Etkileyen Toplumsal ve Kültürel Faktörler" (1974) adlı doktora tezinin akabinde aynı fakültede hazırladığı ve savunduğu "Diyarbakır Kentinin Üç Farklı Köysel Grubunda Doğumla İlgili Değer ve Tutumlar" başlıklı doktora teziyle, Türkiye'da sağlık antropolojisi alanındaki çalışmaları başlatan ve geliştiren araştırmacı Nuran Elmacı, zaman içerisinde kadın sağlığını etkileyen sorunların, örneğin akraba evliliklerinin, erken yaş evliliklerinin, aile içi şiddetin, intiharların da irdelenen konular arasına girdiğini (s. 17); bunlara obezite, yaşlılık, cinsel hastalıkların, narkotik alışkanlıkların, alkolizmin eklemlendiğini belirtiyor.

İlk bölümde antropoloji, fizik antropoloji, sosyal antropoloji ve uygulamalı antropoloji hakkında bilgiler veren yazar, kültür kavramı ve kültür kavramının özellikleri, kültürel boşluk, bütünleşme ve foksiyonalist yaklaşım hakkında genel bilgileri okurla paylaşıyor. Keza, "kültür nasıl incelenir" alt başlığında katılarak gözlem tekniğine değinirken, karşılaştırmalı olarak niteliksel ve niceliksel araştırmaların özelliklerini tablolaştırarak veriyor. Antropologların bakış açılarına "Antropolojik ilkeler" alt başlığında yer veren yazar, bunları "etnosentrizm", "kültürel görelilik", "evrensellik" ve "bütüncül yaklaşım" olarak sıralayıp, ana hatlarıyla okura yansıtıyor.