İsmail Engin : - Alevi ve Bektaşilerde - Aşure - kısa değinme -, 9'44'' [21.07.2024]
Alevi Arşivi, Almancılar, göçmenlik ve kültüre dair... | twitter: @kanalkultur | instagram: ismailenginhd | facebook: kanalkultur
İsmail Engin : - Alevi ve Bektaşilerde - Aşure - kısa değinme -, 9'44'' [21.07.2024]
İsmail Engin : Muharrem ve Kerbela - Almanya Alevi Örgütlenmesine Etkisi, 15'46'' [08.07.2024]
[İsmail Engin] Göçte Aleviliğin dinamikleri farklı işliyor:
İlk kuşak, valizinde ve hatıralarında getirdi. Bir süre
sonra farkına varıp Alevi uyanışını sağladı.
Onların çocukları, Aleviliği kurumlaştırmaya çalıştı. Bu
arada, Alevilik algılayışları - anlayışları değişmeye yüz tuttu.
İkinci kuşakta, yavaş yavaş dil farklılaşmaya ve kuşaklar
arasında çatışmalar görülmeye başladı.
Üçüncü kuşakta, dil ile Alevilik algısı - anlayışı değişti.
Şimdi başka bir dille devam eden – aktarılan, anavatanda[n] farklı dinamiklere – müfredat içeriklerine – sahip bir[den çok] Alevilik “algısıyla” yahut anlayışıyla karşı karşıyayız.
Ve doğası gereği, kuşkusuz süreç içinde, bugünkü algı [ve / veya anlayış] da
değişecek!
Bugün için, kimsenin kimseyi dinlemediği, duymadığı, takmadığı bir
süreçten geçiyoruz.
Öyle ki, kurum başkanlarının bir kısmının eşleri ve varsa
çocukları dahi yanında yok, gözükmüyor, görünmez bir alanda sanki.
Kimi Dede olanların Pirliğini ilân edenlerin bazıları “dikme”
yahut “mürebbi”, eşleriyse Dedesoylu değil; Dedelik – Pirlik artık “dağıtılan”
bir ünvan niteliğini üstlenmiş gibi.
[İsmail Engin] Siyasetçinin işi zor:
Önce aday adayı olacak, sonra aday gösterilecek..
Derken, seçim propagandası yapacak.
Bunun için, türkü çığırtacak, gerekirse saz çalacak.
Arada
düğünleri kaçırmayacak, çaresiz takısını takacak. Davul - zurna görürse muhakkak
göbek atıp oynayacak.
İstek üzerine veya zorunlu görüp kendini, marş okuyacak;
yanlış da olsa sorun değil, nasılsa fark eden bulunmayacak.
Nerede olsa mikrofonu kapıp oyunu ve şapkasını
kaptırmayacak. Pazarda çarşıda görürse sandığın üstüne çıkıp nutuk atacak,
seçim sonrasında hemen üstüne oturacak.
Kahvede çay ısmarlayacak. Pişpirik atacak, okeye dönecek.
Kadınlar gününü ihmal etmeyecek.
Sosyal medyada tam gaz klipler çekecek.
Şiir okuyacak.
- “Hala şa[ş]kınım "Baba Vanga" Türkiye[']de ne zaman bukadar ünlü oldu?” - [2 Mart 2022]
[İsmail Engin] "50 euroluk, dolarlık, liralık, rublelik ... benzin - mazot alanların arabalarının deposu hep dolu olacak; Cumhur, pahalılık nedir bilmeyecek; 'hayat güzel, herşey ucuzlamış', diyecek. Nakit şeysi, 'pahalılık ithamları birer masal, suçlu Bay K.' manşetiyle çıkacak. Vahşi Batı'nın 'emperyalist avamı' şırlan yağ ve un kuyruğuna girecek. Çar; "direne direne kazanacağız; azaldıkça çoğalacağız" fermanını yazacak, ferman Glasnost'un mükerrer sayısında yayınlanacak. Kızıl Meydan'da nümayiş yapanlar kodese atıldıktan sonra akıbetleri meçhul kalacak. Özgür Doğu'nun demokratları 'dijital diktatoryaya hayır' nidalarıyla alkış tutacak. Glasnost; 'hür ve bağımsız - bağlantısız, dijital olmayan, anti - dijital medya' logosuyla basılacak; fakat baskı için kağıt bulması zorlaşacak." [Baba Vanga] [10 Mart 2022]
“Bit pazarına nur yağacak. Millet kandil
arayacak. Karaborsada bulabilirse alacak. Geceleri ağustos böceğinin ışıltısı
kafi gelecek. Ajda süperstarlığını pekiştirecek. Düğünlerin vazgeçilmez havası
'aman petrol canım petrol' olacak. Cumhur'sa kokulu mum ısısında pişirdiği
kahveyi höpürdetecek. Chatçiler, netçiler, sosyal medya müdavimleri
telefonlarını şarj için varsa Çin malı güneş enerjisine yönelecek. Nakit şeysi
suçlu Bay K. manşetiyle çıkacak. Ahmet Ha. 'senden nefret etmem için 5n1k var'
diyecek." [Baba Vanga] [8 Mart 2022]
"Femen namlı organize olmuş kadınlardan oluşan bir
grup, dünyanın birçok yerinde 8 Mart nedeniyle eylem yapacak, 'savaşa ve işgale
hayır' diyecek. 8 Mart'ın erkek konuşmacıları ksd = kör - sağır - dilsiz
kalacak, Femen'in isteklerine. Prof. Hasan Köni de sözde savaş yorumu yapacak,
bu yoruma Türkiye'deki 'kadın' feministler ksd olacak." [Baba Vanga] [7
Mart 2022]
"Günaydın: Dediklerimi görmezden gelenler, kuyruklarla tanışınca, neden uyanmadığına hayıflanacağına millete akıl verecek. İşe tabanvayla veya bulabilirse velespitle gidip gelmeye çalışacak. Şişmanlık ve kötü kolesterol sorunu yavaş yavaş gündemden kalkacak. İlaç bulmak zorlaşacak, millet attarlara koşacak. Bulgur arayan için iş işten geçmiş olacak. Ekmeği olmayan Cumhur'sa, pasta ve simit yiyemeyecek." [Baba Vanga] [7 Mart 2022]
"Demli çay içerken ve çekirdek çıtlatırken,
stratejik savaş planları yapanlar, sonra içecek çay ve çıtlatacak çekirdek dahi
bulamayacak. Millet ekmek ve yağ kuyruğuna girecek, Cumhur'sa sorumlusu Bay K.
diyecek. Uzak Doğu'daki bir yer ikili oynamaktan mecburen cayacak." [Baba
Vanga] [6 Mart 2022]
"Özgür Doğu'dan vahşi Batı'ya gelen göçmenlerin
kurdukları örgütler önce susacaklar, savaş sanki yokmuş gibi davranacaklar;
sonra Avrupa'da 'savaşa hayır' sloganıyla savaş mağdurları için yardım
kampanyaları düzenleyecekler." [Baba Vanga] [4 Mart 2022]
"Tüm mazlum halklar adına özgür Doğu'da sansürcü
vahşi Batı'nın hışmına uğramış Dostoyevski, Turganyev, Tolstoy okunacak. 'Savaş
ve Barış' hatmedilecek. Çaykovski dinlenecek. İslamcılar 'Kuğu Gölü' balesinin
müdavimi olacak. Tarkovski'nin filmleri kapalı gişe oynayacak. 'Offret' filmini
izleyen herkes ağlaşacak." [Baba Vanga] [4 Mart 2022]
[İsmail Engin] İyi Parti'nin masayı devireceğinin işareti, 2022'de verilmişti.
Partinin bir milletvekili, Kılıçdaroğlu'nun Alevi
kimliğinin[1] Sünniler için endişe olduğunu ifade etmişti...
Ona göre; "Türk toplumu açısından" yani
"Sünni" denilebilecek "daha Müslüman kesim tarafından bu bir
endişedir. Bu oy verilmemesi gereken bir problemdir."[2]
CHP Genel Başkanı, başı seccadeye değmiş biridir. Cuma
namazlarına gider, dini bayramların kutsallığını söyleşilerde anlatır.
Ramazan'da orucunu tutar.[3] İslam Peygamberine giden bir soy zincirine sahip
olduğu[nu] vurgula[nı]r. Ancak, anlaşılan bunlar da yeterli değildir... O
halde, Kılıçdaroğlu'nun [Sünnilerde itibar görmesi için] daha ne yapması
gerekmektedir?
Türkiye Cumhuriyeti bir İslam devleti midir, ki CHP Genel
Başkanı'nın Alevi kimliği seçmen nezdinde gündeme getirilir ve bunun devletin
en önemli hizmetine aday olmasının önünde bir nevi engel olduğu yeri geldiğinde
açıklanır - hatırlatılır?
Ve Aleviler, Türkiye'nin sakıncalı evlatları mıdır?
* * *
İyi Parti masayı devirirken iki hamle yaptı:
[İsmail Engin] 1970'lerin ortası:
"Ben yaptım" diyenlerin henüz çoğu Al[a]manya'da
değildi veya doğmamış ya da çocuktu... Alamanya'da olanların kimisi Cami
derneği kurmaya çalışıyor, kimisi de Sol örgütler içerisindeydi..
Oysa bazıları vardı ki, gurbette Aleviliğini
hatırlamıştı, aslında hiç unutmamıştı.. Aşureler dağıtıyordu. Cemler
tutuluyordu. Nasıl örgütlenmesi gerektiğini tartışıyordu. Ve aslında Alevi
uyanışı Alamanya'da çoktan başlamıştı...
Henüz sinemalar revaçta değildi.. Günlerce – iş saatleri
dışında – biraraya gelinerek tiyatro gruplarında kolektif çalışma
yürütülüyordu. Nitekim bu çalışmalar, Canların birbirlerini tanımalarına vesile
oluyordu.. Neticede, "Alamanya"da ona ait kolektif - sosyal bir
bellek oluşturuluyordu..
Diğer taraftan âşıklar geliyor; öbür yandan
"toplumsal gerçekçi" ozanlık geleneği de kendini yabanelde yeniden
inşa ediyor, yaygınlaşıyordu. Dev stadyumlarda – örneği Stuttgart'ta – binlerce kişiye konserler
veriliyordu. Kimilerinde âşıklar konser sonrasında "ihbar" ediliyor;
Türkiye'ye dönemiyordu.. Fırsattan istifade Alamanya'da plak ve kaset
çıkaranlar; yarı aç yarı tok iş bulmaya çalışanlar, kaçak yaşayanlar da vardı.
Müzik sektörü bu durumdan sebepleniyordu..
25 Nisan 1987'de saat 19'da Berlin'de sahnelenen Çetin
İpekkaya'nın yazıp yönettiği "Pir Sultan" adlı oyundan tam 12 yıl 3
ay 10 gün önce, senaryosunu Erol Toy'un yazdığı 1970'de yayınlanan "Pir
Sultan Abdal" adlı piyes, Nihat Bozkurt tarafından sahneye konularak
Berlin Teknik Üniversitesi'nde Canlarla buluşmuştu...