Âşık Ali |
Âşık Revani |
Âşık Suzani |
Âşık Talibi Bektaş |
Âşık Veysel |
Âşık Yarım Ali |
[İsmail Engin] Ahmet Kutsi'nin hazırladığı "Sivas Halk Şairleri Bayramı" adlı kitapçık, "Halk Şairleri Koruma Derneği" (s. 2-3), "Halk Şairleri Bayramı" (s. 4-11) ve "Sivas Halayları" (s. 12-16) olmak üzere üç bölümden ibaret. Eserin üçüncü bölümü, H. Muzaffer tarafından kaleme alınmış.
"Halk Şairleri Koruma Derneği" başlığını taşıyan birinci bölümde, Ahmet Kutsi, halkbilgisi (folklor) ile halk edebiyatı üzerine genel bilgiler veriyor. Bu bağlamda, Türkiye'deki konuyla ilgili çalışmalara değinen Ahmet Kutsi, o güne kadar yapılan çalışmaların ana konusunu "maziye ait" eserlerin oluşturduğunu söylüyor. Hayatın durmadığını, devam ettiğini belirten Ahmet Kutsi, "halk yaratıcılığı"nın da durağan değil, değişken olduğunu, onun üzerine daima yeni yeni şeylerin inşa edildiğini, eklendiğini ileri sürüyor, bu noktada konu üzerine yoğunlaşılması gerektiğini vurguluyor. Örnek olarak dönemin değişimlerini veren Ahmet Kutsi, "halk duyuşları ve halk ruhunun ifadesi olan şiirler"in "halk ruhunu derin bir ayna gibi" yansıttığını belirtiyor ve bunun "millet ruhu" olduğunu savunuyor (s. 2).
Dönemin ulusçuluk anlayışının-Cumhuriyet ideolojisinin önemli bir savunucusu olan Ahmet Kutsi [Tecer], halk edebiyatı ürünlerini halkbilgisinden ayırıyor ve halk edebiyatını edebiyatın iki ana kolundan biri olarak görüyor. [Bu durum günümüz folklorcuları (!) için geçerli değildir. Özellikle YÖK dönemiyle birlikte halk edebiyatçıları folklorcu olup, folklorun muhtevasını değiştirerek, folklor adına halk edebiyatı analizleri yapmaya başladılar. Bu tersine dönüşüm ilgi çekicidir.]
Cumhuriyetle birlikte o döneme kadar köylü-kentli; cahil- münevver olarak ikiye ayrılan halk katmanlarını birleştirip, yeni bir ulus yaratmanın halk ananelerinin, halk edebiyatının, halk dilinin, "münevver adamın medenî" bilgilerinin birbirine kaynaştırmaktan ve bunun sonucunda oluşacak sentezden geçtiğini savunan Ahmet Kutsi, halk şairlerinin birer köy şairi olduğunu belirtiyor; "Onlar vasıtasile, milli hayatımızın mazisine ve bugünkü hayatına ait köşeleri aydınlatabileceğimiz gibi bu günkü milli hayatımızın ideal ve heyecanlarını geniş halk tabakaları içinde yaymağa muvaffak olacağız. Bu suretle ayni heyecanlarla yaşayan tek başlı bir milli varlık kurulmuş olacaktır" (s. 3) diyor.
Âşıkları dinlemek "eserlerini zaptetmek ve bilmukabele onlara millî ve medenî hayatımızın kuvvetli fikirlerini ve heyecanlarını telkin etmek" amacıyla düzenlendiği belirtilen "Halk Şairleri Bayramı", aynı adı taşıyan ikinci bölümde betimleniyor. Nitekim, bu bağlamda Suzani'nin şu dörtlüğü (s. 5) önemli:
Çok tabibe vardık olmadı lokman
Ahar derde oldu Gazimiz derman
Açıldı mektepler yükseldi irfan
Kolayca okunur yazımız bizim
Bu bayramın 5 kasım 1931 tarihinde ilk kez "Halk Şairleri koruma Derneği" tarafından düzenlendiği ancak, katılımın az olduğu yazının ilerleyen kısımlarından anlaşılıyor (s. 4).
"Halk Şairleri Bayramı"na Âşık Veysel'in, Revani'nin, Suzani'nin Âşık Süleyman'ın (Fahri), Karslı Mehmet'in, Hikâyeci Ağa Dayı'nın, Âşık Müştak'ın, Yarım Ali'nin, Talibi'nin, Yusuf'un, Sanatı'nın ve Âşık Ali'nin katıldığını onları toplu olarak gösteren fotoğraf belgeliyor (s. 3). Ahmet Kutsi, fotoğrafta yer alan 12 âşığın dışında 3 âşıktan, bayrama 15 âşık katıldı diyerek söz ediyor.
Bayram programının 3 gün sürdüğünü belirten Ahmet Kutsi, İstanbul ve Ankara'dan da birçok kişinin davet edildiğini; bu vesileyle Sivas'ta bayram anısını taşıyan fotoğrafların bulunduğu kartpostalların satıldığını da kaydediyor.
Bu bölümde, Âşık Ali ve Suzani'nin dönemle ilgili betimlemelerini kapsayan şiirlerinin; Fahri'nin "Yemek Koşması" (s. 7), Talibi'nin "Koşma"sı (s. 8), ve diğer destanımsı şiirlerin yanı sıra Âşık Veysel'den Muzaffer Bey tarafından notaya alınmış bir şiir de (s. 11) yer alıyor.
H. Muzaffer tarafından kaleme alınan "Sivas Halayları" başlığını taşıyan üçüncü ve son bölümde Sivas oyunları toplu, iki kişilik ve yalnız oynanan oyunlar olmak üzere üçe ayrılıyor. Halayın bir toplu oyun olduğu belirtildikten sonra, "ağırlama", "yanlama" ve "tek ayak" denilen halay türleri anlatılıyor.
Kitapçık, 16. sayfadan sonra yapılan 1 sayfalık düzeltmeler (doğru-yanlış cetveli) ile bitiyor.
Ahmet Kutsi [Tecer]'in hazırladığı, ana hatlarıyla yukarıda özetlenen kitapçık, Cumhuriyet ideolojisinin-felsefesinin oluşumu, gelişimi ve yayılmasında Alevi şairlerin-âşıkların, dolayısıyla Alevi kültürünün Sivas ölçeğinde oynadığı ve on(lar)a biçilen rol konusunda tarihi bir belge. [İsmail Engin]
Ahmet Kutsi [Tecer]: Sivas Halk Şairleri Bayramı. Sivas 1932. 16 S.+Düzeltme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder