İsmail Engin : Rıza Yetişen ve Tahtacı Aşiretleri, 8'28'' [30.03.2022]
Alevi Arşivi, Almancılar, göçmenlik ve kültüre dair... | twitter: @kanalkultur | instagram: ismailenginhd | facebook: kanalkultur
Bu Blogda Ara
Türkmenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkmenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
18 Ocak 2024 Perşembe
1 Aralık 2020 Salı
İsmail Engin : Kemal Özbayrı’dan Tahtacılar ve Yörükler
Kemal Özbayrı’dan Tahtacılar ve Yörükler
İsmail Engin : Kemal Özbayrı’dan Tahtacılar ve Yörükler
https://twitter.com/kanalkultur/status/1333720867155619840
https://ismail-engin.blogspot.com/2020/12/ismail-engin-kemal-ozbayrdan-tahtaclar.html
3 Ekim 2020 Cumartesi
İsmail Engin : Tahtacılarda Cenaze ve Cenaze’de Saz, Nefes
Tahtacılarda Cenaze ve Cenaze’de Saz, Nefes
İsmail Engin : Tahtacılarda Cenaze ve Cenaze’de Saz, Nefes
8 Kasım 2019 Cuma
Tahtacılar - II
Tahtacılar - II / Senfonik Sanat: “Autopoiesis” / Hüseyin Karasu ve Taki Özcan aramızdan ayrıldı
İsmail Engin: Tahtacılar - II
https://twitter.com/kanalkultur/status/1192818623557120000
https://ismail-engin.blogspot.com/2019/11/tahtaclar-ii.html
https://twitter.com/kanalkultur/status/1192818623557120000
https://ismail-engin.blogspot.com/2019/11/tahtaclar-ii.html
3 Mayıs 2019 Cuma
Tahtacılar Şimdi Hangi Aleviliği Öğreniyor?
“Sır dedikleri ezelden bir yol
Eğersen boynunu, olursun kul”
![]() |
https://www.instagram.com/p/Bw_kxjaAHdv/ https://twitter.com/kanalkultur/status/1124225424253440001 https://ismail-engin.blogspot.com/2019/05/tahtaclar-simdi-hangi-aleviligi.html |
23 Şubat 2019 Cumartesi
Alibey Kudar ve Veli Asan
Bir tarafta Alibey Kudar, diğer tarafta Veli
Asan... Türkmen Alevileri ve Tahtacılar için ardı ardına önemli kayıplar:
21 Ocak 2019 Pazartesi
Tahtacı Türkmen Alevileri İnanç Boşluğu Girdabına Giriyor...
Ümmü Bulut, 2014 yılında Tahtacılar üzerine “Sosyolojik Açıdan Tahtacı Grupların Araştırılması (Muğla Örneği)” başlıklı bir ampirik çalışma yapıyor. Çalışma, Türkmen Alevileri Tahtacıların inanç ve, kültür alanında yaşadığı “değişimler dönüşümler”in neler olduğunu irdeliyor:
19 Ağustos 2016 Cuma
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler: Sarıkız'da Kurban
![]() |
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler: Sarıkız'da Kurban © Foto: İsmail Engin, Kazdağı, Edremit - Balıkesir, 1998 |
Ali Duymaz'a göre, "İda’yı Kazdağı yapan, Afrodit’in yerine Sarıkız’ı koyan (...) hayat etrafında oluşan efsane varyantlarının motif sıraları"; Metin Özarslan'a göreyse, "'olay örgüsü (epizot)' sıraları":
Varyant
"a) Hz. Ali, Kan Kalesini fethe gidince Hz. Fatma, Selman Hazretlerine "iki oğlum var, ama bir kızım yok" der.* A. Yılmaz, Tahtacılarda Gelenekler (1948: 18-19) adlı eserinde "Sarıkız Masalı" başlığı altında konuyla ilgili şunu kaydediyor:
b) Selman-ı Pâk, "Al, öyleyse nasibini" deyince Hz. Fatma, kucağında bir kız çocuğu bulur.
c) Hz. Fatma sevinerek babasına gidince Hz. Muhammed, "(...)* bunun nasibini Allah'a havale ettim" der.
ç) Bunun üzerine Selman-ı Pâk, Kazdağı'nda inciden bir saray yaptırır ve kızı oraya koyar.
d) Kız, burada 20-25 yıl yaşar ve ölür. Kazdağı'nda ölen Sarıkız'a yapılan kabir böylece Alevilerin Kâbesi olur."
"Bir gün Fatma Anamız çok üzgün ve tasalı imiş.. Ağlıyormuş... Fatma anamızın derdini, kederini işiten Hazret, o dakikada kan kalesi kralının kızını esir almak üzere iken Fatma Anamızın eli Hazreti Ali'nin yakasına yapışmış. Ali'nin önünde Kralın kızı can vermiş. Hazreti Ali de bu olayı Fatma Anamızın kadınlık kıskançlığına yastamış, kral kızının odasına götürmüş, gönlünü almış. Niye geldiğini sormuş. O da derdini söylemiş. İki oğlumuz var, biricik de kızımız olsaydı demiş. İşte bunun için tasalanıp geldim di..
Hazreti Ali de "Var Kâbeden kızını al,, demiş. O anda kendisini dünya güzeli bir kızla Fatma Anamız Kâbe içinde bulmuş. Bu nur topu yavrusuyla atası Hazreti Muhammed'e varmış: "Gör bak, İyem Ali ne verdi" demiş. Hazreti Muhammed de "İyi yavrum ama bu çok güzel kızı görmek için benim üçüncü gözüm yok. Gözüm Hasan Hüseyin'dir. Var bunu Ali'ye götür. Tanrıya emanet etsin" "- Ben istedim. Geri almaz" demiş. "Öyleyse götür Kâbeye bırak. Tanrı kendisi bilir" demiş. Hazreti Fatma da Kâbeye bırakmaya giderken Kâbe kapısında yan yatmakta olan Selman'a rastlamış. "Ya Selman burada ne işin var?" diye sormuş. O da "Sahibim Ali'nin bana emri emanetini almaya geldim" demiş, ve Fatımatüzzehra'nın kucağındaki nur topunu almış, kaybolmuş. (...)"Bkz. Ali Duymaz: Kazdağı ve Sarıkız Efsaneleri, Balıkesir Birlik Gazetesi, 6-13 Nisan 1993: 2 ve ilgili makalenin dipnotlarında krş. S. Y. Ataman: Kazdağı’nda Sarıkız, Varlık 203 (1941): 251-253 (aynı yazı için bkz. Türk Folkloru 80-81 (1986): 32-36); A. Yılmaz: Tahtacılarda Gelenekler. Ankara 1948: 18-20; A. Turgud: Kazdağı ve Sarıkız Efsanesi, Cem Aralık 1966: 9-11; Sıdıka Kurç: Balıkesir Mehmetalan Köyü Folkloru. (Mezuniyet tezi) Erzurum 1982: 65-66.
10 Ağustos 2016 Çarşamba
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler: Türkmen Ailesi
![]() |
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler: Türkmen Ailesi © Foto: İsmail Engin, Kazdağı, Edremit - Balıkesir, 1998 |
Sarıkız etrafında oluşan efsane varyantlarının motif sıraları:
Varyant
"a) Bir zamanlar Edremit’e dünya güzeli bir kız yaşarmış.
b) Onu gören herkes evlenmek istermiş.
c) Ancak o ilâhî aşkla yanan bir evliya derecesinde olduğu için bunları kabul etmezmiş.
ç) Sonunda namusu konusunda iftira ederek babasına duyururlar.
d) Babası da kızını cezalandırıp kaz gütmek için çıktıkları dağda kızını bırakıp gelir.
e) Fakat kız dağda ölmez. Köylüler ve babası kızın yaşadığını öğrenirler.
f) Babası dağa çıkınca kızının kerametlerine şahit olur. Kız, kar ve fırtına içindeki dağı bir ışıkla bahar haline çevirir, babasının abdest alabilmesi için denizden su alır.
g) Babası kızını tekrar köye götürmek ister, ama Sarıkız “Ben Edremit’e kazları yağlı, kızları sevdalı olsun diye beddua ettim” demiş ve dağdan inmemiş.
ğ) Şimdi Sarıkız’ın ve babasının kabirleri Kazdağı’ndadır."
Bkz. Ali Duymaz: Kazdağı ve Sarıkız Efsaneleri, Balıkesir Birlik Gazetesi, 6-13 Nisan 1993: 2 ve ilgili makalenin dipnotlarında krş. Nezihe Araz: Anadolu Evliyaları. İstanbul 1984: 69-72.
7 Ağustos 2016 Pazar
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler (1998)
![]() |
Kazdağı Sarıkız'da Türkmenler © Foto: İsmail Engin, Kazdağı, Edremit - Balıkesir, 1998 |
Sarıkız etrafında oluşan efsane varyantlarının motif sıraları:
Varyant
"a) Çok güzel bir kız ve babası birlikte yaşarlarmış.Bkz. Ali Duymaz: Kazdağı ve Sarıkız Efsaneleri, Balıkesir Birlik Gazetesi, 6-13 Nisan 1993: 2 ve ilgili makalenin dipnotlarında krş. Saim Sakaoğlu: 101 Anadolu Efsanesi. İstanbul 1976: 103-104; Sıdıka Kurç: Balıkesir Mehmetalan Köyü Folkloru. (Mezuniyet tezi) Erzurum 1982: 65-66.
b) Köyün delikanlıları kızla evlenmek isterler, ancak kızın babası kabul etmez.
c) Köylüler kıza iftira ederler.
ç) Babası kızını öldürmeye kıyamaz, kazlarıyla birlikte dağa bırakarak cezalandırır.
d) Kız, bırakıldığı dağda ölmez. Hatta yolunu kaybedenlere yardımcı olur.
e) Babası, kızının yaşadığını duyunca evlat hasretine dayanamayarak gider ve kızını bulur.
f) Babanın öldüğü yere Babatepe, kızın öldüğü yere ise Sarıkız Tepesi adı verilir."
9 Temmuz 2016 Cumartesi
Kazdağı Türkmenlerinde Sarıkız (1998)
![]() |
Kazdağı Türkmenlerinde Sarıkız; © Foto: İsmail Engin, Kazdağı, Edremit - Balıkesir, 1998 |
"... Balıkesir'in kıraç ve yalçın kenarlarından gün batıya dönerken karşınıza Truva ilâhlarının, ilâhelerinin kaynaştığı, yaşadığı Kaz Dağı silsilesinin karlı İda tepeleri çıkar. Ebedî yeşillikleriyle Akdeniz'in ebedî maviliklerini loşlaştıran esatirî çam ormanlarının koyu, loş korkunç karanlıkları Edremit'e doğru yürüdükçe, insanı ürperten bir sükûnetle üstüne çöker...
"Ağustos 3" [=16 Ağustos]ten evvel zaviyelerde büyük faaliyetler vardır. Kaz Dağı'nın en yüksek tepelerinden birisi olan "Sarı Kız Tepesi"ne göç vardır. İzmir'den, Aydın'dan bu âyine iştirak edecek murahhaslar, vekiller gelir. Edremit ve Çanakkale havalisinden akın akın Sarı Kız tepesine göçerler. Yaylanın harikulade lâtif beyaz zambakları, canlı ve kokulu çiçekleri daha solmamıştır. Sarı Kız'ın mukaddes ormanlarından bir dal bile asırlardan beri kesilmemiştir. Sert sonbahar havasının ilk günleri, kokulu çam ormanları içinde Sarı Kız tepesinin yüksek ve hafif havası ruh ve asaba bir zindelik verir. Canlı neş'e de var.
Obaların süreğe dahil olmayan gençleri, tepenin eteklerinde silâhlı olarak bir muhafaza hattı teşkil eder. İkrar veren bacı ve erler Sarı Kız merhumun taş yığınları ve çam gölgeleri altında nereden geldiği malûm olmayan mezarına kırk adım kalınca herkes sağ tarafına yere yatar ve üç adım kalıncaya kadar sürünerek ulaşır. Toprağına niyaz edilir. Oraya bir hatıra bırakır; para, erzak, elbise. Bu adakları verdikten sonra, tekrar sağ yan üstü geri geri sürünerek kırk adım kadar geri çekilir. (Bu mesafenin adım veya adam boyu olması henüz halledilememiştir.)
Her gün, gün batımı zamanı bu sürünme tavafı yapmak üzre, yedi gün yedi gece ikamet edilir. Kafilenin en mebzûl ağırlığı: Bol rakı, kurban, tatlı.
Güzide sazcılar güzide nefesçilerin âheng ü teraneleri içinde "ulu gün"ler yaşanır.
Sekizinci gün ayakta olarak ikrar ve iman tazelenir..."Bkz. Baha Said: "Anadolu'da Gizli Mabetler-II" Memleket Gazetesi, nr. 18, 26 Cemâzî-yel-evvel 1337 / 27 Şubat 1335 / 1919 [Bu makaleyi Osmanlıcadan çevirerek yayına hazırlayan, İsmail Görkem: İttihat ve Terakkî'nin Yaptırdığı "Anadolu'da Gizli Mabetler" Konulu Araştırmalar. Baha Said Bey: Türkiye'de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayri Zümreleri. Ankara 2000: 94-98]
4 Aralık 2015 Cuma
Türkmen Giyimi - Türkmen Costumes
[İsmail Engin] Sabiha Tansuğ'un 1965 – 1984 yılları arasındaki Marmara ve Ege bölgelerinde Kumköy, Bergama, Kapıkaya, Muğla, Milas, Tahtakuşlar ve Kayaköy'ü kapsayan alan araştırmalarında elde ettiği giysi kültürüne ilişkin verilerini değerlendirdiği çalışmasında, öncelikle araştırma yapılan yerlere özgü geleneksel giysi kültürüyle ilgili ayrıntılı bilgiler verilmektedir.
Türkmen giyimlerindeki farklılıklara da yer verilen ve yeri geldiğinde konuyla ilgili karşılaştırmalar yapılan eserde, giyim felsefesi ve Türkmen (Tahtacı) giyiminin dayandığı inançlar üzerinde durulmakta; kadın ve erkek giyimindeki ana hatlar böylece ortaya konulmaktadır.
Eserde ayrıca törenlerde, bayramlarda, düğünlerde kullanılan giysi parçaları gözler önüne serilmektedir. Başlık parasının anlamı açıklanmakta; başlık geleneğinin esası ve önemi üzerinde durulmaktadır.
Bütün bu konular, kısa ve gerçek öyküleriyle, okuyucuya sunulmaktadır.
Eserin en önemli özelliklerinden birisi yerinde, köylerde ve köylüler üzerinde çekilmiş renkli resimlerle giyim bilgisinin görsel açıdan kanıtlanmaya ve okuyucuya sunulmaya çalışılmasıdır.
Türkmen giyimlerindeki farklılıklara da yer verilen ve yeri geldiğinde konuyla ilgili karşılaştırmalar yapılan eserde, giyim felsefesi ve Türkmen (Tahtacı) giyiminin dayandığı inançlar üzerinde durulmakta; kadın ve erkek giyimindeki ana hatlar böylece ortaya konulmaktadır.
Eserde ayrıca törenlerde, bayramlarda, düğünlerde kullanılan giysi parçaları gözler önüne serilmektedir. Başlık parasının anlamı açıklanmakta; başlık geleneğinin esası ve önemi üzerinde durulmaktadır.
Bütün bu konular, kısa ve gerçek öyküleriyle, okuyucuya sunulmaktadır.
Eserin en önemli özelliklerinden birisi yerinde, köylerde ve köylüler üzerinde çekilmiş renkli resimlerle giyim bilgisinin görsel açıdan kanıtlanmaya ve okuyucuya sunulmaya çalışılmasıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)