İki dilin arasında; biraz Almanca, biraz Türkçe. Ne Türkçe ne Almanca.. “Krank oldu”… Kelime kelime, hece hece yarımdı; hekime derdini anlatamadı. …
* * *
“Gülüzar-Bahnhof”ta buluştu, ceplerinde bir avuç memleket. Çarıkları atmıştı amma kalmıştı ayağında yün çorap, yüreğinde hep bir tutam umut. “Harman-Platz”da aktarma yaptı — Rayların üzerinden atlayarak geçti karşıya. “Zürükbilaybıncı” “sür ibram”dı. “Geri dönüşçü” dediler adına; dönmeyenleri daha iyi anladı.
* * *
“Gurbette ömrüm geçecek” derken, zaman aktı; o yıkılası, kahrolası zalim gurbet, göz göre göre anlamadan vatanlaşmıştı. Mezar taşları gibi, ölüler de yer tuttu burada. Yabancı gördüğü – görüldüğü toprağa, kendi adını kazıdı. Ve ardından bir gazel okundu: "Almanya’da Ölenler" için:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder