Geleceğin dünyasına başka gözle bakıldığında renkler canlı, insan silik; ruhsuz, mekanik, yapayalnız... Her yer dijital ağlarla örülü. Gerçeklik, algoritmalarla biçimlendirilmiş simülasyon.
Bu evrende, yeni din: teknoloji. Tapılan şey, ekranın ışığı. Her yeni güncellemeyle kurulan bağlantılar, yankılanıyor veri bulutlarında. Botların eşliğindeki yapay zekâ, dünyayı, insanı yeniden tasarlayan tanrıya dönüşüyor. Ve duygu, dijitalleşirken iş artıyor. Zaman "online"; hayat bir parola kadar uzakta. Kodla başlıyor gün, şifreyle açılıyor hayat.
Teknolojinin mabetleri: İbadete dönüşen “çalışma ofisleri.” Her köşe başı bir istasyon. Dakika, saat, gün başına kiralanıyor zaman. Bir kod geliyor, kapı açılıyor. Ve insan, o odada var olabilmek için bir süre çalışıyor. Köleleştirilen varlık hakkını, üretimle, daha doğrusu “tüketilmekle” kazanıyor. Hayat alanı daralırken, çalışma süresi genişliyor. Zamanını kendi eliyle başka cihaza sunuyor:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder