[İsmail Engin] Siyasetçinin işi zor:
Önce aday adayı olacak, sonra aday gösterilecek..
Derken, seçim propagandası yapacak.
Bunun için, türkü çığırtacak, gerekirse saz çalacak.
Arada
düğünleri kaçırmayacak, çaresiz takısını takacak. Davul - zurna görürse muhakkak
göbek atıp oynayacak.
İstek üzerine veya zorunlu görüp kendini, marş okuyacak;
yanlış da olsa sorun değil, nasılsa fark eden bulunmayacak.
Nerede olsa mikrofonu kapıp oyunu ve şapkasını
kaptırmayacak. Pazarda çarşıda görürse sandığın üstüne çıkıp nutuk atacak,
seçim sonrasında hemen üstüne oturacak.
Kahvede çay ısmarlayacak. Pişpirik atacak, okeye dönecek.
Kadınlar gününü ihmal etmeyecek.
Sosyal medyada tam gaz klipler çekecek.
Şiir okuyacak.
Ağlayacak, ağlamasını bilecek.
Mağdur hep o olacak. Tüm kötülükleri muhalefette yükleyecek,
kendisini iyilik meleğinden sayacak.
Başkasıyla konuşurken, gelen geçenin elini sıkacak,
yanaklarından öpecek.
Suya gidenin susağı, pilava kaşık sallayanın kaşığı
olacak.
Kamera eşliğinde yatır, türbe ziyareti yapacak, Cuma
namazlarını kaçırmayacak. Umreden mutlaka görüntü paylaşacak.
Mevlit okuyacak..
Sınırsız, ölçüsüz vaad edecek.
Ölenin cenazesini kaldıracak. Yetmezse mezara gidip mezar
sularken fotoğraf çektirecek; mezar taşına seçim propaganda afişini
yapıştıracak.
Sünnet düğünlerinde çocuğun kirveliğini yapacak..
Sponsorları olacak, onlarla gurur duyacak.
...
Seçimden sonra sokakta, caddede karşılaştığında ahaliyle,
vatandaş onun önünde hemen ceketini ilikleyip, el pençe saygı duruşuna geçecek,
gerekirse elini öpecek, "var ola, nur ola beyim" diyecek! |
@ismailenginhd [06.03.2024]
- böylesine öyle siyasetçi: tabii ki sadece bir varsayım,
gerçekle ilişkisi yok. -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder