Alevi Arşivi, Almancılar, göçmenlik ve kültüre dair... | twitter: @kanalkultur | instagram: ismailenginhd | facebook: kanalkultur
Bu Blogda Ara
Yanyatır Ocağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yanyatır Ocağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
25 Kasım 2013 Pazartesi
Tahtacılar - Yanyatır Mürşid Ocağı: Şeyh Ekber'den Haydar'a - Haydar'ın Eşi Sakine'nin Kardeşi Ali Taki Ertürkmen (~ 1950ler)
Bu aşk mevci gene başımdan aştı /
Sırrımı fâşeyledi râzım açtı
[Kaygusuz Abdal]
[İsmail Engin] - Ali Taki Ertürkmen
Şeyh Ekber → Dur Hasan Dede → Hızır Dede → Mürşid Körüklü Hasan Dede → Ali Efendi → Asım Dede → Ali Çelebi (Ertürkmen) → Hızır Ertürkmen [ve annesi Akkız Ertürkmen] → Ali Taki Ertürkmen →
Ali Taki Ertürkmen (foto, ~ 1950ler), mürşid Ali Haydar Coşkun'un eşi Sakine Coşkun'un [kızlık soyadı "Ertürkmen"] kardeşi... Nagi olarak da biliniyor; mezarı Yakapınar Köyü'nde [Bayındır, İzmir] bulunuyor...
* * *
"Sırrı sır edenin demine hû" →
Süleyman Fikri Erten, 1940'ta yayınlanan Antalya Vilâyeti Tarihi adlı eserinin (İstanbul: Tan Matbaası) 127-137 sayfaları arasında "Antalya Vilâyetinde Tahtacılar" adlı başlıkla yer alan kısmında - ki bu makale, daha önce de 1927 yılında, aynı muhtevayla Süleyman Fikri adıyla "Anadolu'nun Dinî Etnografyası: Teke Vilâyetinde Tahtacılar" başlığıyla Türk Yurdu dergisinde (v. cilt, 29. sayı: ss.477-489) yayınlanmıştır - "Sırrı sır edenin demine hû / Sırrı fâş edenin ervahına yuf" düsturunun "nas hükmünde" en mühim şey olduğunu belirtir...
→ "Sırrı fâş edenin demine hû"
Kuşkusuz, Cumhuriyet'le birlikte sosyal / kültürel yapıda giderek artan değişim ve dönüşümden, 20. yüzyılın ilk yarısında bile, kapalı bir topluluk özelliğini yitirmeyen Tahtacılar da nasibini alır. Bu meyanda Narlıdere, İzmir'in bir köyü olmaktan çıkar, İzmir'le mekânsal - fizikî olarak bütünleşir, sosyal / kültürel dokusu ona eklemlenirken; Yanyatır "Mürşid" Ocağı da "artık" kentli yaşam tarzına talipleri gibi, bu yeni duruma uyum sağlar... Kentli yaşam tarzı (değişim), "olduğu düşünülen" "sırrın fâş edilmesine" de yol açar...
Günümüzde artık "sırrı fâş edenin ervahına yuf" denilmiyor: "Kimliğimizle, 'biz' de varız; Tahtacıyız, Türkmeniz ve Aleviyiz!.." deniyor... [İsmail Engin]
17 Kasım 2013 Pazar
Tahtacılar - Yanyatır Mürşid Ocağı: Şeyh Ekber'den Haydar'a - Haydar'ın Kardeşi Fayzullah
![]() |
Mürşid Haydar Coşkun'un kardeşi Fayzullah... |
Dur Hasan Dede'nin tek oğlu ve ilk mürşid, Hızır Dede'dir.
Hızır Dede'nin oğlu Körüklü Hasan Dede, iki oğlu ile Ege'ye yürür.
Hasan Dede'nin birinci oğlu Ali Efendi Bergama'ya, ikinci oğlu Hızır Dede ise İzmir'in Narlıdere Köyü'ne yerleşir.
Ali Efendi'den neslinden gelen dedelerin bir kısmı sonradan İzmir'in Bornova ilçesine bağlı Naldöken Köyü'nü mesken edinir...
5 Kasım 2013 Salı
Tahtacıların Yanyatır Ocağı - Ali Çelebi (Ertürkmen) (~ 1930)
![]() |
Mürşid Ali Haydar Coşkun'un eşi Sakine Coşkun'un dedesi Ali Çelebi (Ertürkmen) (~ 1930) (Ali Çelebi Ertürkmen'in babası Asım, dedesi Ali Efendi, büyükdedesi Mürşid Körüklü Hasan Dede...) |
Büyük göç(ler), yeni coğrafya(lar)da ve "dinde yeni kimlik", "göçer yerleşik" olarak hayatı idame...
İletişim ve erişimin dinamikleşmesiyle toplumsal huzuru sağlayan hukuk ve yönetim sistemi bazen ağır ağır, bazen hızlı bir şekilde gelişiyor.
Yanyatır Ocağı'nın misyonlarından büyük bir bölümü, Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşturduğu sosyal / kültürel tabana paralel olarak kendiliğinden sağlanıyor.
Tahtacılar Anadolu'daki birçok topluluğun aksine, daha hızlı bir şekilde evrensel gelişime paralel bir yaşamın peşinde. Bu gelişimde Mürşidlik misyonluğu tasfiye edilmiş gibi görünüyor. Ama gerekli saygınlığın koruması, dağılma ve yozlaşmanın olmaması çok memnun edici bir durum. Haliyle sosyolojik olarak 'klasik anlamdaki son Mürşid' Ali Haydar Coşkun'dan sonra Mürşit soyundan sırası gelen, bu görevi üstlenemedi. Çünkü, klasik anlamda bir topluluk kalmadı. Ancak, hiçbir şekilde Mürşidlik misyonluğunun devam ettirilememesi de söz konusu değil.
Mürşid soyu olan Yanyatır Ocağı, halk dilinde "Dede Sülalesi" sosyal / kültürel değişimi izliyor ve modern ve post modern topluma göre donanarak gelişimini sürdürüyor.
Bu değişim sonrasında yeni gereksinmelere ve durumlara uygun olarak gerekirse; Mürşidlik görevi, günün koşullarına uygun bir modelle aktif bir şekilde kendiliğinden daim hale geçecek, gibi görünüyor... [İsmail Engin]
Bkz. Veli Asan: "Biten Yanyatır (Narlıdere) Dedeliği", Cem Dergisi 3 (1993) 31: 44-45
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)