Bu meyanda, bir yandan dernekleşilir, federasyon ve vakıflar kurulur, hukukî tüzel kişilikler oluşturulurken, diğer yandan da inancın kamusal alanda kabul gördüğü, dinî uygulamaların yürütüldüğü / yapıldığı toplu mekânların, "cemevleri"nin de köy, kasaba, kent siluetlerinin yavaş yavaş bir parçası haline geldiği yıllardır, aynı yıllar.
1995 yılında Türkiye'de "Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı" adıyla kurulan Cem Vakfı, kuruluşunun akabinde yürüttüğü bir mimarî proje yarışması kapsamında "Cem Kültür Evi Mimarî Proje Yarışması" (Cem Vakfı Yayınları, İstanbul 1996) adlı bir kitap yayınlarken, Almanya'da 1992'de Baden-Württemberg Eyaleti'nde "Demokratisher Aleviten Verein" adıyla kurulan, 1993'te ad değiştirerek "Alevitisches Kulturzentrum Mannheim e.V." adını alan Mannheim Alevi Kültür Merkezi (bugünkü adıyla "Mannheim Cemevi - Alevitische Gemeinde Rhein Neckar Kreis e.V"), 01.06.1996 günü görkemli bir törenle, Almanya'da "Cemevi" açıyordu.
"Mannheim Alevi Kültür Merkezi", ilgili dini mekânın açılışını Hürriyet gazetesinin 01.06.1996 günlü Almanya nüshasında verdiği büyük bir ilânla müjdeliyordu.
Ardından söz konusu derneğin "Yönetim Kurulu" adına aynı gazetenin 03.06.1996 günlü Almanya nüshasında verilen bir başka ilânla, 2,3 milyon DM'ye satın alınan "Cemevi"nin açılışının yapıldığı belirtiliyor ve katılanlara "Teşekkür" ediliyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder