Bu Blogda Ara

3 Şubat 2017 Cuma

Akçaeniş Tahtacılarında Günlük Yaşamdaki Dini Davranış Kalıpları ya da Uygulamalar

[İsmail Engin - @kanalkulturAkçaeniş Tahtacılarında günlük yaşamla ilgili belirleyebildiğimiz dini davranış kalıplarını, aşağıda yer alan sekiz genel başlık altında toplayabiliriz:

1) Suyla İlgili: Su içilmesi belirli kurallara bağlanmıştır. Buna göre, su, kutsal kabul ediliyor ve sol elle ayakta içilmiyor. Suyun, sağ elle oturarak içilmesi, genel kuraldır. Aynı zamanda, su içmeden önce, kişinin "Yezit'e lanet, Hüseyin'e rahmet" demesi gerekiyor. "Hz. Hüseyin" taraftarlarının Kerbelâ'da susuzluktan "kırılırken", "Yezitlerin sol elleriyle ve ayakta" su içtiğine inanılıyor.

2) "Eşik"le İlgili: "Eşik", kutsallık taşımaktadır ve evi kötü ruhlardan korumaktadır. Bu nedenle, eşiğe basmamak gerekiyor. Eşiğe basan kişi, o haneye kötülük etmiş sayılıyor. Eşiğin üzerinden geçen kişi, kötülüklerden arınarak eve girmiş kabul ediliyor. Türbe ve yatır ziyaretlerinde eşik, kutsallığını daha da artmış bir şekilde koruyor. Bu durumda eşik, yere diz çökerek üç kez öpülüyor ya da ona niyaz ediliyor. Eşik, ilk öpülen yerin sağı ve solu sırasıyla üç kez öpülürken ya da ona niyaz edilirken, "ya Allah, ya Muhammed, ya Ali" deniliyor. Burada Allah eşikte ilk öpülen yerdir; Muhammed ilk öpülen yerin sağ tarafı, Ali ise sol tarafıdır. Ali sol tarafta olarak kalbe daha yakındır. Türbe ve yatır ziyaretlerinden çıkarken de eşik yine üç kez öpülüyor ya da eşiğe niyaz ediliyor.

3) El Öpmeyle İlgili: El öpme, son derece önemli bir davranış kalıbıdır. Dedenin sağ eli, kaç yaşında olursa olsun, kendisinden küçük ve büyük herkes tarafından öpülmektedir. Öte yandan büyüklerin eli öpülürken, sadece elin dudakla öpülmesine dikkat ediliyor. Eli öptükten sonra alna götürmek söz konusu değildir. Bu davranış kalıbı, bir "Alevi el öpme biçimi" olarak değerlendirilmektedir. Akçaeniş Tahtacıları için, karşılaşılan kişinin Sünni olup olmadığı, el öpme tarzıyla da ölçülebilmektedir. Akçaeniş Tahtacılarına göre, Sünni bir kişi, eli dudakla öpmeden onu önce çenesine koymakta ve sonra alna götürmektedir. Keza, Akçaeniş'te elin öpülürken alna götürülmesi, ikiyüzlülük olarak kabul ediliyor.

4) Üçleme: Büyüklerin elleri, Alevi el öpme biçimine göre, öpüldükten sonra, yanak yanağa değdirilmesi gerekiyor. Bu davranış kalıbı, aynı yaştaki kişiler için, tokalaştıktan sonra geçerlidir. Yanaklar değdirilirken, önce sol, sonra sağ yanak, bir kez daha sol yanak değdirilmelidir. Burada bir "üçleme" söz konusudur. Kişi içinden önce Allah, sonra Muhammed ve Ali demektedir. Allah ve Ali sol yanak; Muhammed ise, sağ yanak değdirilirken anılmaktadır. Bu durum, eşik örneğindeki üçlemeye benzemektedir.

5) Yemekle İlgili: Her öğün yemekten sonra, yemek duası yapılmakta ve başparmaklar sofranın üzerine konarak herkes "Bismi Şah" demektedir. Sofradan kalkarken dua etmek ve başparmakları sofranın üzerine koymak, bereketi artıran bir davranış olarak kabul ediliyor. Yemekte sofranın üzerine kaşık ve çatal sürekli olarak açık olarak konuluyor. Kaşığın ve çatalın kapalı konulması, bereketi sınırlayan bir davranış biçiminde değerlendiriliyor.

6) Hayvanla İlgili: Tavşan, uğursuz bir hayvandır ve eti asla yenmemektedir. Yolda bir kimsenin önünden tavşan geçmesi, onun için uğursuzluktur.

7) Adla İlgili: Doğan çocuğa Osman, Ömer ve Bekir adları konulmamaktadır. Akçaeniş Tahtacılarında, söz konusu adlara sahip hiç kimse bulunmamaktadır. Bunun nedeni olarak da İslâmiyetteki "Dört Halifeler Dönemi"nde, bu adlardaki üç halifenin Ali'nin hakkını aldığı söylenmektedir. Ali, Hasan, Hüseyin, Hamza ve İsmail gibi erkek adları ve Elif, Fatma, Gül gibi kadın adları çoğunluktadır.

8) Hastalıkla İlgili: Kişi hastalandığında, yatırdan medet ummaktadır. İlk olarak, "Keramettin Yatırı"na başvurulmakta ve dilek tutulmaktadır. Dilek, hastalığın iyileşmesi içindir ve hastalığın iyi olma durumunda yatıra adak adanmaktadır. Yatırın kutsal kişi olarak hastaya yardım edeceği düşüncesi vardır. "Yatır adağı", genellikle "kurban tığlatma"dır. "Keramettin Yatırı"ndan çare istenmiş, ancak, hastalık herşeye karşın iyileşmemişse, bu kez "Abdal Musa Yatırı" ziyaret edilerek ondan yardım istenmektedir. [İsmail Engin - @kanalkultur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder