'Çelebi' - karışık teknik, ~ 1969 / Havva & İsmail Engin koleksiyonu |
[İsmail Engin] Gölge oyunu Karagöz'de yer alan bir figürdür.
Karagöz oyununun en eski, klasik ve tanınmış kişiliklerindendir.
Farklı oyunlarda farklı karakterlerde, kişiliklerde görülür:
'Çivi Baskını', 'Kütahya', 'Yalova' adlı oyunlarda alelade bir zamparadır.
'Hamam', 'Bahçe', 'Meyhane' adlı oyunlarda Hacivat'ı vekili olarak tayin eder...
'Ters Evlenme'de sarhoş kardeşini evlendirmeyi düşünen hayırlı bir kardeştir.
'Mandıra' oyununda cebinde beş parası olmayan züğürt bir züppedir.
'Kanlı Nigâr'da kadınların parasıyla geçinen bir içgüveysidir.
Saz şairleri arasında bir yarışma düzenleyecek kadar 'sanat âşığı'dır. Kibar aile çocuğudur. İstanbul efendisi ağzıyla konuşur. Gençtir.
Karagöz oyununa bu tiplemenin ne zaman girdiği tam olarak bilinmez. Ancak, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi'nde 'Hoppa', 'Mirasyedi Çelebi', Devranî Çelebi'den bahsedilir...
Her Karagözcü, kendine göre 'Çelebi' adına eklemeler yapar: 'Hoppa Bey', 'Züppe', 'Zampara', 'Şık'... gibi.
Bazan 'Rezakizâde', 'Kınapzâde', 'Zaterbey', 'Üsküdarlı Gelenbevizâde Fatin', 'Firüzan Bey'... olarak da adlandırılır.
En eski 'Çelebi' tasvirleri kostüm olarak 18. yüzyıla kadar geriye götürülebilir. Bu tasvirlerde 'Çelebi'de uzun yenli, üstü yeşil kaplı kürk; sarı kuşaklı kırmızı bir entari vardır. Keza, başında açık renkli bir serpuş, ayaklarında sarı cedik papuçlarıyladır. Bir elinde kırmızı bir lale, diğer elinde hasır bir yelpaze bulunur.
Bütün 'Çelebi' tasvirlerinde, elinde mutlaka bir çiçek olmaktadır. Tanzimat'a kadar lale, Tanzimat'tan itibaren bu çiçek güldür. Zamanla gülün yerini de bir çiçek demeti alır. II. Abdülhamid ve Meşrutiyet dönemlerinin 'Çelebi'sinde çiçekle birlikte eldiven, baston ve şemsiye de kıyafetin bir parçasıdır...[İsmail Engin, 18 mart 2011, KaKuTS - KanalKultur]
Ayrıca bkz. Sabri Esat Siyavuşgil: "The Karagöz" La Turquie Kemaliste 30 (1939): 36-46; Sabri Esat Siyavuşgil: Karagöz. Maarif Vekilliği, [Ankara] 1941; krş. Metin And: "Karagöz ve Ortaoyununda Kişiler ve Kişileştirme" Türk Dili 16 (1967) 184-186.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder