Alevi Arşivi, Almancılar, göçmenlik ve kültüre dair... | twitter: @kanalkultur | instagram: ismailenginhd | facebook: kanalkultur
Sayfalar
23 Temmuz 2025 Çarşamba
İsmail Engin : Diaspora Aleviliği yahut Göç Eden Alevilerin Aleviliği - Temel Sorunlar [Video]
21 Temmuz 2025 Pazartesi
İsmail Engin : Ulus Devletin Ruhuna El-Fatiha mı? [Video - Yazı]
İsmail Engin : Ulus Devletin "Ruhuna El-Fatiha" mı? 2'49'' [21.07.2025]
https://www.youtube.com/shorts/FwaXV2JBumo
[İsmail Engin] Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına biri Alevi, diğeri Kürt olan iki ismin getirilmesi, yüzeyde kapsayıcı ve çoğulcu bir siyasal jest gibi görünebilir.
Ancak, bu tür atamalar, "pozitif ayrımcılık" görüntüsü altında, kimlik temsili üzerinden işleyen "simgesel bir mühendislik" olarak da okunabilir.
19 Temmuz 2025 Cumartesi
İsmail Engin : Akad Aleviliği ? Alevilik - Bilim İlişkisi [Video]
9 Temmuz 2025 Çarşamba
İsmail Engin : Yeniçeriler, Bektaşi Tekkeleri, 8 Temmuz 1826 ve Aleviler [Video]
İsmail Engin : Yeniçeriler, Bektaşi Tekkeleri, 8 Temmuz 1826 ve Aleviler, 14'30'' [09.07.2025]
"Hafıza bilinçli bir şekilde selektif - seçici hâle getirilip dönüştürülüyor mu?" "Üss-i Zafer"de [1826] Es'ad Efendi [ölm. 1848] "Alevi" kavramını nasıl kullandı? Bektaşiler ve Kızılbaşlar arasında fay hattı oluşturulması girişimleri mi var? "Alevi dergâhları Alevilere iade edilmelidir" hangi dergâhlar | tekkeler? ve dahası... * * * Alevi örgütlerinin belli başlı konularda güçlü hafızası olmasına rağmen, 8 Temmuz 1826 tarihini ve bu tarihle birlikte Bektaşilere yönelik idam ve sürgünleri nedense hatırlamadıkları ya da hatırlayamadıkları görülüyor. Oysa, bu tarihten itibaren Bektaşi tekkeleri el değiştirmeye başlamış; bazılarına camiler yapılmış - eklenmiş, Nakşibendi şeyhleri atanmıştı...
7 Temmuz 2025 Pazartesi
İsmail Engin : Yol’a İntisabının 50. Yılında Dedebaba Ali Saka
[İsmail Engin] Kökleri, mübadele öncesi Bektaşi irfanının güçlü damarlarından biri olan Girit Kandiya’ya uzanan, gönül eri Mehmet ve Zeyneb’in oğlu Ali Saka, 22 Eylül 1934’te Manisa’da doğdu.
Hayatının merkezine Hakk – Muhammed – Ali aşkını koyan bu
gönül eri, 12 Aralık 1975 tarihinde Mücerret Salih Akdemir Baba’dan nasip
alarak Yol’a girdi.
Rehberliğini, o dönemde derviş olan ve daha sonra, 1998
yılında Dedebaba makamına oturan Mustafa Eke yürüttü.
Yol’a ilk adımını attığı günden itibaren bağlılığını
hizmetle gösteren Ali Saka, 1977 yılında Manisa’daki evini kapatarak eşi Sıdıka
Anabacı ve ailesiyle birlikte Turgutlu Dergâhı’na taşındı.
Mürşidi Mücerret Salih Akdemir Baba Hakk’a yürüyene dek,
dergâhın her işinde gece gündüz demeden hizmette bulundu.
29 Ağustos 1981'de Mürşidinin Hakk'a yürümesinin
ardından, o dönemde Baba olan Mustafa Eke’ye baş okutarak intisabını yeniledi
ve onun dervişi oldu.
2004 yılına kadar Turgutlu Dergâhı’nda dervişlik
hizmetini aralıksız sürdürdü.
24 Temmuz 2004 tarihinde Hacıbektaş’ta yapılan erkânda, Mustafa Eke Dedebaba’nın elinden Baba olarak giyindi.
5 Temmuz 2025 Cumartesi
İsmail Engin: Sanatla Yüzleşme – Gerhard Richter ve Birkenau
[İsmail Engin] Eğitilmiş en vahşi canlı, insandır.
İnsan insanı yakar mı? Yakıyor..
Üstelik bunun için doğanın en güzel yerlerinde vahşiliğin
en kötü planını dahi yapıyor. Gaz icad ediyor. Deney yapar gibi insanlar
üzerinde test ediyor: Ucuza mı mal olur, pahalı mı, yok etmek ne kadar “ekonomik”
olur diye ölçüyor. Ardından, insanları çırılçıplak soyuyor; “yıkanma
bahanesiyle” gaz odalarına sokuyor, orada su yerine gaz vererek öldürüyor.
Ölülerin altın dişlerini söktürüyor. Bunu bile itinayla kayıtlara geçiriyor. Sonra
da yakıyor...
Evet, bunlar gerçekten yaşandı.
Milyonlarca insan bu şekilde öldürüldü ve yakıldı.
Bizim gönüllü vatandaşlığını üstlendiğimiz Almanya’nın
tarihi bu.
Vatandaşı olduğumuz için bundan artık biz de [çocuklarımız
...] sorumluyuz.
Dolayısıyla bu geçmişle bizler de – ve çocuklarımız da –
yüzleşmek, hesaplaşmak zorunda.
Polonya, hâlâ tazminat talep ediyor. “Bu zulmün bir
bedeli var”, en az 100 milyar euro “bitte” diyor.
Diğer ülkeler sırada. Ve sadece bizler değil,
çocuklarımız da yükümlülük altında... Ve yükümlülük, gelecek kuşakların da
omzunda.
Gerhard Richter ve “Birkenau” [2014]
Gerhard Richter, 1932’de Dresden’de doğdu. Alman ressam,
heykeltraş ve fotoğrafçı.
1971–1993 arasında Düsseldorf Sanat Akademisi’nde
profesörlük yaptı. Berlin Sanat Akademisi üyesi.
Eserleri, günümüzde yaşayan sanatçılar arasında en yüksek
bedellere satılan işler arasında. Bazı eserleri için 20 milyon euroya kadar
ödemeler yapılıyor.
Sanat, Holokost’u Temsil Edebilir mi?
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından Almanya’da şu soru
yoğun biçimde tartışıldı:
“Holokost sanatta temsil edilebilir mi – edilmeli mi?”
Veya “nasıl temsil edilebilir?”
Yaklaşık 6 milyon Yahudi, muhalif, eşcinsel, Çingene ve engellinin sistematik biçimde yok edildiği düşünüldüğünde, birçok sanatçı bu dehşetin sanatsal yollarla anlatılmasını etik dışı – uygunsuz bir girişim buldu. Bazıları Holokost’un sanatla temsilini tamamen – kategorik olarak reddetti.
4 Temmuz 2025 Cuma
İsmail Engin : Futbolun Politik Yüzü: Tribünlerden İktidar Alanlarına
[İsmail Engin] 1989 yılındaydık. Prof. Ahmet Yürür’ün etnomüzikoloji seminerinde, bilgiyle dolu bir atmosferde çalışıyorduk. Hoca, yalnızca anlatmakla kalmıyor; bizden yüksek lisans düzeyinde, yöntemi ve tekniğiyle örülmüş seminer çalışmaları istiyordu. O dönemde arkadaşımız Levent’in futbol sloganları ve müzikleri üzerine yaptığı sunum hâlâ aklımda. Etkileyiciydi; gözümüzü başka bir dünyaya açmıştı.
O sunumla beraber şunu fark ettik:
Futbol, yalnızca bir oyun değil; siyasetin tam merkezinde
bir enstrümandı.
Yıllar sonra Almanya’ya geldiğimde, 1936 Berlin
Olimpiyatları’nın nasıl bir Nazi propagandası zeminine oturduğunu öğrendim.
1954 Dünya Kupası zaferinin, savaş enkazı altındaki [Batı] Almanya’nın kendine
güvenini yeniden inşa ettiğini; Adidas örneğinde olduğu gibi, sporun markalaşma
ve ekonomiyle buluşma noktalarını anladım.
İktidar ve muhalefet, spor – siyaset [ideoloji]
ilişkisinin hep bir tarafında..
Türkiye’de de sporla siyaset arasındaki ilişki hiçbir
zaman kopuk olmadı. Kulüplerin yönetim kurullarında siyasetçilerin yer alması
bir tesadüf değil; bu, toplumu şekillendirme siyasetinin bir parçası. İşin
içine karmaşık ticari ilişkileri de kattığınızda, ortaya çok boyutlu bir yapı
çıkıyor.
Futbol ve siyaset [veyahut ideoloji] ilintisine tipik bir
örnek: Gezi’dir. . O süreçte, Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı, muhalif
kesimlerin simgesine dönüşmüştü. “Çarşı her şeye karşı” sloganı yalnızca
tribünlerde değil, meydanlarda da yankılanıyordu.
Bir diğer çarpıcı örnekse, Amedspor.
Onun hikâyesi, bir futbol kulübü olmanın çok ötesine geçiyor.
2 Temmuz 2025 Çarşamba
İsmail Engin : Gerçeklik ile Algı Arasında CHP ve Kılıçdaroğlu Tartışmaları
[İsmail Engin] Sahte haberlerle siyaset mühendisliği yapılırken, ne yazık ki sessizlik de bu mühendisliğin bir parçasına dönüşüyor.
Gerçeklik ile Algı Arasında CHP Tartışmaları
Son dönemde CHP ve özellikle eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden yürütülen tartışmaların ilginç bir yönü bulunuyor:
Bu
tartışmaların çoğunu CHP’ye oy vermeyen, onu temsil yetkisiyle donatmayan
kesimler yürütüyor. DEM Partililer, AK Parti çevresi ve ortakları bu konuda
benzer söylemler geliştirmiş durumda. Aralarında adeta sessiz bir uzlaşma var.
Dahası, hukuk eğitimi almış bazı isimlerin, herhangi bir
yargı kararı olmadan kişi ve kurumları suçlu ilan etmesi, Türkiye’nin siyasi
atmosferinin nasıl bir savrulmaya maruz kaldığını da gösteriyor. Hukuki
sınırlar kolaylıkla aşılabiliyor.
Kılıçdaroğlu Kemalist Değil mi?
CHP’yi Kemalist bir parti olarak tanımlayıp, ülkenin tüm
sorunlarının kaynağı olarak göstermekten çekinmeyen bazı çevrelerin, aynı
partinin eski genel başkanını “Kemalist” olarak görmemesi bir çelişki değil mi?
Kemal Kılıçdaroğlu; milletvekilliği, grup başkanvekilliği
ve genel başkanlık görevlerini CHP’de yürütmüş bir isimdir. Parti ile ideolojik
ve kurumsal bağları güçlüdür. Dolayısıyla onun Kemalist kimliği tartışma konusu
değil, açık bir gerçekliktir.
Ama Kılıçdaroğlu kuşkusuz sadece bu kimlikle sınırlı değildir : Aynı zamanda cuma namazlarına giden, umre yapan, bayram namazlarını kılan, Ramazan orucunu açan, Ahmed Yesevi’yi benimseyen, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu içselleştiren; hem mütedeyyin bir Müslüman hem de “makbul” sayılabilecek “1 Alevi” kimliğine sahiptir.
13 Şubat 2025 Perşembe
İsmail Engin : Alevilikte ve Alevilerde Hızır [Video]
İsmail Engin :Alevilikte ve Alevilerde Hızır , 10'34'' [12 Şubat 2025]
Ḫiżir – Ḫiżr ya da χiḍr yahut el-Hıdır veya el-Hadr;
O ki: Trakya'da Izır, Dersim'de Xızır, genelde Hızır, her yerde hazır ve nazır... Herkesin ocağına uğrasın; darda kalanın carına yetişsin Hızır. Bozatlı Hızır yoldaşınız ve yardımcınız olsun.. Yolunuz düşerse Samandağ'a, ziyaret edin Hz. Hızır Türbesi'ni veyahut Makamı'nı orada..